Ressam ve şair olarak tanınan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun yazma ya da yemeni el sanatı ile uğraştığı pek bilinmiyor. Osmanlı döneminde sancak yapımında kullanılmış olan sanatını bugün torunu sürdürüyor. Dededen oğla miras kalan sanatı sürdüren torun Rahmi Eyüboğlu el dokuması kumaşlar üzerini motiflerle süslüyor. 64 yıldan bu yana yıl boyunca yapılan el işleri, her haziran ayında şenlikle sergilenerek satışa sunuluyor. Torun Rahmi Eyüboğlu ve onun atölyesindeki ekibinin çalışmaları 7-8 Haziran’da Kalamış’taki Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan miras kalan evin bahçesinde satışa sunulacak.

1950 yılında Paris’e müzeleri dolaşmaya giden Bedri Rahmi Eyüboğlu, yeni açılan ve el sanatlarının sergilendiği bir müzede Anadolu’ya ait bir çalışma görememenin üzüntüsünü yaşar. Ardından “Bizim buralarda sergilenecek bir el sanatımız yok mu?” düşüncesi ile arayışa giren Eyüboğlu, daha ilk gün birçok el sanatı ile tanışır. İçlerinden en çok yazmacılığı kendine yakın bulan Eyüboğlu, “Ben kendi işlerimi bu yazma sanatı ile çoğaltıp hem halka ulaştırırım hem de günlük hayata sokarım.” düşüncesi ile yola çıkar. 1975’te Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun ölümü üzerine Kalamış’taki babaevine yerleşen Mehmet Hamdi Eyüboğlu’nun yazmacılık yapmak gibi bir fikri yoktur. Yağmur yağan bir gün evin alt katında bulunan atölyeyi su basar. Ardından suyun üzerinde kalan basmakalıplarını gören Mehmet Eyüboğlu, dede mesleği ni sürdürmeye karar verir.

“Ailenin en alakasız işiyle uğraşırken ben de kendimi yazmacılıkta buldum.” diyen Rahmi Eyüboğlu, babasının ve dedesinin yolunda ilerliyor. “Eyüboğlu Kalamış yazmaları insanların aklına girdi. Bu atölyeyi kapamaya karar vermek evlat olarak kolay bir karar değil.” diyerek üzerine düşeni yapmaya karar verdiğini anlatıyor. Babası için “O yazma sanatını çok sevdi, bağlandı ve yazma ustası olarak öldü. Ben onun adına çok seviniyorum, öyle de anılmayabilirdi.” diyor ve ekliyor: “Yazma ustası olarak anılmayı kendime komik buluyorum, çünkü ben yaşatmaya çalışan bir evladım.” Eyüboğlu, yazmacılığı devam ettirme gücünü dedesi Bedri Rahmi Eyüboğlu ve babaannesi Eren Eyüboğlu motiflerinden aldıklarını söylüyor. Günümüzde pek bilinmeyen sanatın, duyulmasını istiyor. Bu kapsamda miniklere de ayın belli günleri basma işlemleri yaptıran ailenin tek derdi aile yadigârı sanatı yaşatmak. Kalamış’taki bahçeli evi müze ya da evin altındaki atölyeyi muhafaza edebilmek adına bir sanat merkezi yapma niyetleri var. Dede miraslarını muhafaza edebilmek adına fikirler üreten Eyüboğlu, “Gidip devlete bana bir yer yap diyemezsin, dolayısıyla kendimizin yapması lazım. Elden Bedri Rahmi Eyüboğlu’na ait birkaç iş çıkarıp nakit para ile bu planladığım işi yapmak istiyorum.” ifadelerini kullanıyor.

Kaynak: www.zaman.com.tr